Hükümetlere bağlı istihbarat kurumları online olan bütün bilgisayarları dinleyebiliyorlar. Özellikle NSA, Twitter, Facebook, Google, Linkedin gibi şirketlere üye olanların e-posta içeriklerini, dosya transferlerini, arama geçmişlerini, mesajlaşmalarını izleyebiliyor. Aslında internet üzerinde ki kişisel bilgilerin güvenliğinin olmadığını hepimizin bilmesi gerekmektedir.
İnternet üzerinde hakkımızda en çok bilgiyi sosyal ağlara yüklüyoruz. Bu bilgileri tekrar oradan silmek ise hiç kolay değil. Çünkü kitlelerle paylaştığımız için kökleri başka hesaplara karışıyor ve yok olması neredeyse mümkün olmuyor. Seyrettiğiniz videolar, dinlediğiniz müzikler, beğenileriniz v.s. neredeyse bütün hayatımız sosyal ağların sunucularında bulunuyor.
Facebook'ta yöneticilerinden biri bir sene önce,"Tüm ülkelerin gizli servisleri ya da güvenlik güçleri hayati bir durum söz konusu olduğunda Facebook'a başvuruda bulunabiliyor. Bu gibi özel durumlarda, üyelerimizin kişisel verilerini paylaşıyoruz." demişti.
Peki sadece online yaptığımız işlemler mi gözetleniyor? Offline (çevrimdışı) faaliyetlerimizin bile izlendiği iddia edilmekte. Hatta NSA'nın ANT isimli depertamanının, radyo frekansı cihazını da içeren bir teknolojiye sahip olduğu, bu teknoloji sayesinde internete bağlı olmayan bilgisayarları dahi gözetleyebildiği söylenmekte.
ABD dünyanın her yerini dinliyor. NSA’nın, SOMALGET isimli bir programı kullanarak Afganistan ve Bahamalar'daki ulusal ve uluslararası bütün telefon konuşmalarını dinlediği ortaya çıkmıştı. NSA telefon görüşmelerini, 30 gün sonra silmek üzere depoluyor. Hatırlarsanız çok yakın bir geçmişte aralarında Brezilya Devlet Başkanı ve Almanya Başbakanı Angela Merkel'in de bulunduğu birçok ülke yöneticisinin NSA tarafından dinlendiği ortaya çıkmıştı. Merkel, bu durumu öğrenmesinin ardından ABD Başkanı Barack Obama'yı aramış ve telefonlarının dinlenmesinin kesilmesini istemişti.
ABD’de her konuşma NSA'in bilgisi dahilinde yapılıyor. ABD'li telefon şirketlerinden olan Verizon, elinde bulunan müşteri kayıtlarını NSA'ya bildirme zorunluluğu var. Kimin, kiminle, ne kadar zaman konuştuğu hepsi NSA kontrolu altında.
Diğer ülkelerde de hükümetlerin istihbarat amaçlı olarak bilgi paylaşan operatörlerin olduğu biliniyor. Zaten hükümetler bu bilgileri talep eden ve çeşitli yaptırımları kapsayan kanunları da çıkararak operatörleri kontrol edebiliyorlar.
NSA ve GCHQ,(İngilizlerde NSA'nın karşıtı) tüm dünyada 2.5 milyardan fazla telefonlara indirilen Angry Birds gibi uygulamaları kullanarak, kişilerin özel bilgilerine erişebildiği, bu konuda Angry Birds gibi daha başka uygulamaları da kullandıkları bilinmektedir.
NSA'nın hedefinde islam dinine inanan kullanıcılar da bulunmaktadır. Hedefindeki bu insanları itibarsızlaştırmak için aleyhlerinde ki her türlü bilgiyi toplayarak kullanmaktadır.
Evimizdeki masaüstü ya da dizüstü bilgisayarlarımızda bulunan web kameraları,Xbox Kinectler bile istihbarat örgütlerinin en büyük yardımcıları. İngiliz GCHQ, NSA'in de yardımıyla, Optic Nerve isimli bir program kullanarak milyonlarca kullanıcının web kamerası görüntüleri toplamıştı. 2008 yılında, 6 aylık süre boyunca 1.8 milyon Yahoo kullanıcısının bu şekilde gözetlendiği saptanmış, daha sonra GCHQ hakkında açılan tüm soruşturmalarda bir şekilde ya takipsizlik kararı alınmış ya da davalar hasır altı edilmişti.
Anlattıklarımdan ne kadar etkilendiniz bilmiyorum ama, yukarıda ki bilgiler işığında bundan sonra daha dikkatli davranacağınıza inanıyorum.
0 Comments
Yorum Gönder